12 Aralık 2012 Çarşamba

Dramatik Etkinlikleri Sınıflandırmak

Günümüzde hem uygulama hem de kuramsal anlamda tiyatro alanının sınırlarının epeyce değişime uğradığı ve dramatik etkinlikler bağlamında çeşitlemelerin olduğu bir dönemdeyiz.  Tiyatrocular olarak hayatımıza giren dramatik etkinliklerin tanımlanması noktasında yeni bir paradigma geliştirmemiz gerektiğini düşünüyorum. Bebeklikten ölüme kadarki süreçte acaba ne tür dramatik etkinliklerle karşılaşıyoruz? Günümüzde bu konuda ne gibi değişimler yaşanıyor?

10 Kasım 2012 Cumartesi

Romanya'dan Eğitim İzlenimleri

Bugünkü yazımda 29 Ekim ve 2 Kasım tarihleri arasında Romanya’nın Craiova şehrinde katıldığım bir eğitim proje çalışmasından bahsetmek istiyorum.

Bursa Festivali'nden İzlenimler

17.Uluslararası Bursa Çocuk ve Gençlik Tiyatroları Festivali’ne Assitej Türkiye Merkezi gözlemcisi olarak kısmi süreli olarak katıldım. Bugünkü yazımda izlediğim oyunlara ve festivale dair izlenimlerimi okuyucularla paylaşmak istiyorum.

15 Ağustos 2012 Çarşamba

Tiyatro Alanında Zayıflayan Beraberlikler

Richard Sennett’in “Beraber” adlı kitabını “beraberce” tartıştığımız oldukça zevkli bir süreci geçtiğimiz hafta içinde bitirdik. Çalışmaya dair yapılan kolektif değerlendirme ve kitabın bütününe dair notlar, tartışma moderatörleri tarafından kısa bir süre içinde hazırlanacak. Ben bugünkü yazımda daha çok bireysel okuma notlarımdan ve Sennett’in bazı tespitlerinden yola çıkarak teatral alandaki “beraberlikler” üzerinde kısaca durmak istiyorum. Türkiye’de tiyatro alanında yaşanan dayanışma-işbirliği eksikliğini ve “adı var kendi yok” tiyatro örgütlerimizi anlamaya çalışırken, Richard Sennett’in bazı tespitlerinin yararlı olacağını düşünüyorum. Ancak oldukça geniş bir konu olduğu için, yazımı parçalara bölmeye karar verdim.

29 Temmuz 2012 Pazar

Richard Sennett'in Oyun Kuramı

Bugünlerde eski İATP üyesi topluluklardan bir grup tiyatrocu ünlü sosyolog Richard Sennett’in Beraber adlı kitabının okuma çalışmasını yürütüyorlar. Ben de bugünkü yazımda, Kamusal İnsanın Çöküşü, Otorite, Zanaatkâr, Yeni Kapitalizm Kültürü gibi kitaplarıyla bizlere yol gösteren ve dramaturjik perspektif sağlayan Richard Sennett’in oyun kuramı konusundaki görüşlerine değinmek istiyorum. Ben de son günlerde doktora tez çalışmam kapsamında Oyun-Drama ve Tiyatro ilişkisini incelediğim için bir başvuru kaynağı olarak Sennett’den yararlanmak istedim. Sennett’in oyun kuramına dair görüşleri, hem klasikleşmiş Huizinga bilgisini aşabilme, hem de sosyal-politik bir perspektif sağlama adına oldukça önemli.

22 Haziran 2012 Cuma

Özerk ve Özgür Bir Tiyatro! Ama Nasıl?

AKP hükümetinin Şehir Tiyatroları yönetmeliği ve bürokratik sanat kurumlarının örgütsel yapılanması (İBBŞT; Devlet Tiyatroları, Devlet Opera ve Balesi vs.) konusunda kendince bir değişiklik tasarısı hazırladığı bugünlerde, tiyatro camiası içinde haklı tepkiler devam ediyor. Ancak oluşan tepkilerin “Özerk ve Özgür Bir Tiyatro İstiyoruz” sloganından çok da fazla ileriye gidemediğini söylemek sanırım abartılı olmaz.

26 Mart 2012 Pazartesi

Oyun Kurgusunda Sırlardan Yararlanmak

Saklanan ya da bastırılmış bir sırrın açığa çıkması bir oyun kurgusu oluşturmak için iyi bir başlangıç noktası olabilir. Mayıs ayında yapılacak 18. İKSV İstanbul Tiyatro Festivali’inde oynanmak üzere hazırladığımız Karşılaşmalar adlı projemizin çıkış noktası da önemli bir sırrın açığa çıkması. Bugünkü yazımda sırlar hakkında önemli bulduğum bir makaleden bazı notları okuyucularla paylaşmak istiyorum.

28 Şubat 2012 Salı

Eğitim Alanındaki Düzenlemeler Sanatçıları Nasıl Etkileyecek?


Son günlerde kamuoyunda eğitim sistemi üzerine önemli tartışmalar yapılıyor. Aslında ciddi bir tartışmadan ziyade 3.AKP hükümetinin eğitim sisteminde yaptığı ve yapmak istediği değişiklikler üzerinden karşı argümanlar ortaya atılıyor. Türkiye’de demokratik ve muhalif kesimlerin eğitim alanına dair yeterince ilgi örgütlemediği, çocuk ve gençlik alanını ihmal ettiği ve kendine özgü pedagojik argümanlar üretemediği rahatlıkla görülebilir. 28 Şubat sonrasında KESK içindeki Eğitim-Sen’in anadilde eğitim tartışmalarında çark edişi, sendikaların öğretmenliği salt ekonomizmin kalıplarına sıkıştırması, alternatif ve özgürlükçü eğitim konusunda modelsizlik gibi örnekler çoğaltılabilir.

30 Ocak 2012 Pazartesi

Tiyatro ve Drama Eğitimciliği: Tanımsız ve Örgütsüz Bir Alan

12.01.2012 tarihinde resmi kaynaklardan aldığım iki haber beni bu yazıyı yazmaya teşvik etti. İlki Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu’ndan gelen resmi bir yazı idi. Akşamüstü eve geldiğimde apartman girişinde elime aldığım sarı zarfı hızlıca açtım ve eve girmeden içindeki tek sayfalık yazıyı heyecanla okudum. Bir süredir mektubun gelmesini bekliyordum.