20 Mart ve 27 Mart’ın yaklaştığı
bugünlerde, eğitim ve tiyatro arasındaki bağı kuran bir tiyatro türüne
dair bilgilendirici bir yazı yazmak istiyorum. TIE olarak adlandırılan
Eğitimde Tiyatro çalışmaları, literatürde Avrupa’daki çocuk ve gençlik
tiyatrosu alanında kullanılan özel bir türdür.
Türkiye’de profesyonel
anlamda örneği çok fazla bulunmayan bir tiyatro yaklaşımıdır. Örneğin
Tiyatro Boğaziçi’nin gençlik oyunu projeleri ve Tiyatro Tempo’nun bazı
denemeleri TIE türünün bazı özeliklerinden yararlansa da, daha çok
gençlik tiyatrosu bağlamında değerlendirilmelidir.
1945 sonrasında özelikle İngiltere,
Almanya ve ABD gibi gelişmiş ülkelerde özel bir tiyatro türü olarak
ortaya çıkan Eğitimde Tiyatro Çalışmaları, profesyonel eğitimli
oyuncular tarafından düzenlenen etkinliklerdir. TIE etkinlikleri
çoğunlukla çocuk ve genç seyirci için organize edilir ve TIE süreci
seyirlik ve katılımcı düzeydeki teatral pratiğin tümüdür. Eğitim amaçlı
bu formun özeliklerini anlamak, tiyatro ve eğitim arasındaki ilişkinin
analiz edebilmesi için oldukça yararlı olacaktır.
Doç. Dr Tülin Sağlam’a göre eğitimde
tiyatro çalışmalarının asıl amacı çocuk tiyatrosundan farklı olarak
tiyatro aracılığıyla öğrenmeye katkı sunmaktır. TIE programlarının
başarıya ulaşması için öğrenme ile estetik haz arasında iyi bir denge
kurulması gerektiğini belirtir. TIE programları gösteri öncesi
çalışmalar, gösteri sırasındaki deneyim ve gösteri sonrasındaki
çalışmalardan oluşmaktadır.
“Eğitimde tiyatro ise profesyonel
grupların çocuk ve gençler için ve/veya onlarla birlikte yaptığı
gösterilere verilen addır. Bu gruplar oyuncu/öğretmenlerden oluşur ve
genellikle sosyal sorunlar ya da ders konularıyla ilgili programlar
hazırlar ve bunları okullarda sunarlar. Burada program kelimesi
özellikle kullanılmıştır. Çünkü bu gruplar sadece bir oyun sergilemekte
kalmıyor, oyun öncesi ve sonrası etkinliklerle, seyirciyi oyuna katarak
ele alınan konunun derinlemesine irdelenmesini amaçlıyorlar. Bu
grupların birincil amacı seyirciyi tartışmalı bir konu üzerinde
düşünmeye zorlamak, seyircinin konuyu daha iyi kavramasını ve
hissetmesini sağlamaktır.”[1]
Prof. Tony Jackson[2],
TIE olarak adlandırılan eğitimde tiyatro çalışmalarının 1960’lı
yıllarda İngiltere’de ortaya çıkmış ve daha sonrasında dünyaya yayılmış,
profesyonel tiyatro grupları ile okulların ortak ihtiyaçlarına yanıt
vermek için ortaya çıkan bir tür olduğunu belirtir. Jackson’a göre TIE
projelerinin ortaya çıkış nedenleri tiyatro ve eğitim dünyasındaki
gelişmelerle bağlantılıdır. İkinci dünya savaşı sonrasında tiyatronun
toplumun yeniden inşasında pozitif bir rol oynayacağına olan inanç,
tiyatronun sosyal değişim açısından bir eğitim aracı olarak kullanılması
ve Brecht ve Boal’in yaptığı politik tiyatro denemelerinin gücü TIE
projelerinin gelişmesinde etkili olmuştur.
TIE projelerinin amacı çocukların
belirli tema ve konular hakkında, tiyatro yoluyla estetik bir deneyim
yaşamalarıdır. Konular çevre, ırkçılık, tarih, edebiyat, bilimsel
gelişmeler vs. olabilir. Tony Jackson’a göre TIE projeleri esasen
çocukların etkin katılımını da içeren yeni bir teatral formdur. Sadece
gösteri değil, katılımcı formları da içeren bir ‘program’dır. Program
içinde klasik tiyatro gösterisi, eğitimde drama çalışmaları, simülasyon
çalışmaları türünden bir çok form bulunmaktadır. Program yaş grubu ve
tema özeliklerine göre değişimler göstermektedir. Örneğin 5-7 yaş
öğrencilerine palyaçolarla matematik ve geometri öğretimi, 9-11 yaş
öğrencilerine 1860 yılında Amerikan İç Savaşı’nın ve pamuklu dokuma
tezgâhlarının anlatılması, 16-19 yaş öğrencilere 1930 yılında Londra’da
faşizmin ve işsizliğin artışının öğretilmesi gibi örnekler Jackson
tarafından farklı TIE örnekleri olarak sunulur. Ayrıca öğretmenlerin de
süreçte etkin olması ve programı sürdürmeleri açısından, öğretmenlere
yönelik workshop çalışmaları da yapılmaktadır. TIE projeleri gençler
için tiyatro, çocuk tiyatrosu, gençlik tiyatrosu, eğitimin içinde
tiyatro, eğitimde ya da müfredat draması, simülasyon oyunları gibi kavramlarla ilişkili fakat farklı bir kavramdır.
Dr. Christine Redington, TIE
projelerinin eğitim sisteminde önemli bir boşluğu doldurduğunu, TIE
programlarının eğitim ve eğlenceyi bir araya getiren özel bir tür
olduğunu belirtir. Avrupa’da eğitim reformu ile ilgili tartışmalar ve
çocuk merkezli eğitim tartışmaları, eğitimde drama ve oyunun artan
önemi, TIE programlarının felsefesini oluşturmuştur. C. Redington’a göre
TIE tiyatro geleneği Batı Avrupa tiyatrosundaki repertuar geleneği,
Brecht etkisindeki öğretici oyunlar ve 1970’li yıllardaki alternatif
tiyatro hareketinden etkilenmiştir. Örneğin Brecht’in Lehrstück
oyunlarında tiyatroyu etkili bir tartışma aracı olarak görmesi, seyirci
oyuncu ilişkisini değişime uğratması, yabancılaştırma etkisi, minimal
dekor kullanımı gibi öğeler TIE programlarında da karşılığını bulur.
1970’lerde ise, TIE grupları sosyo-politik konuları çocuk eğitiminin
gündemine sokarak statükonun kırılması yönünde adımlar atmışlardır.
1990’lı yıllar sonrasında ise, Avrupa’daki TIE gruplarının çoğu
neo-liberal politikalardan etkilenmiş ve ticari kaygısı öne çıkan
üretimlerde bulunmuşlardır.
C. Redington tanımsal bir açıklamadan sonra TIE programlarının teatral ve eğitimsel öğelerini şu şekilde sıralar.
TIE Eğitimsel öğeler:
a) “Çocuk merkezlilik: Konu
seçilirken çocukların ihtiyaçları ve potansiyeline uygun seçimler
yapılmalı, çocuğun fiziksel ve entelektüel düzeyde katılımı
sağlanmalıdır.
b) Oyun kullanımı: Çocukların doğal oyunlarındaki ciddiyeti gibi, dramatik durumlar da ciddi bir şekilde icra edilmelidir.
c) Yaparak öğrenme: Çocuklar TIE programını deneyimleyerek kavrarlar.
d) Proje bazlı eğitim: Bir başlangıç noktası olarak proje konusu seçilir. Örneğin çevre kirliliği, deprem, işçi grevleri vs.
e) Eğitimde Drama (DIE): Özelikle
ortaokul ve lise çağındaki çocuklara yönelik TIE programı yapabilmek
adına, eğitimde drama tekniklerinin kullanılması gerekmektedir.
f) Yaş grubuyla bağlantı: Çocukların yaş grubu özelikleri ve çocuk psikolojisi hakkında bilgi sahibi olarak programların hazırlanmasıdır.
g) Problem çözümü: Problem çözümüne yönelik eylemler, TIE programını çocuklar için merak uyandırıcı ve eğlenceli kılar.
h) Dil gelişimi: TIE süreci çocuğun kelime dağarcığının gelişmesine ve dil gelişimine yararlı olmalıdır.
i) Yeni öğrenme metotları: TIE programları 1970’li yıllarda yenilikçi uygulamaları, drama ve simülasyon oyunlarını okulların gündemine sokmuştur.
TIE Teatral öğeler:
a) Teatral formlar: Olay örgüsü,
dramatik çatışma ve karakterizasyon formları TIE programlarının en çok
kullandığı formlardır. “Bundan sonra ne olacak?” sorusu olay örgüsünün
alternatifli bir şekilde kurulmasında sık kullanılan bir tekniktir.
b) Empati: TIE grupları
seyircinin katılımını sağlamak için empati öğesini kullanır. Belli bir
karaktere, belli bir fikre sempati duymak çocuğun oyuna olan ilgisini
canlı tutar. Ayrıca eleştirel bir bakış oluşması için, önce empati sonra
yadırgatma fikri kullanılmalıdır.
c) Seyirci-oyuncu ilişkisi: Çocuğun oyuna eylemsel, fiziksel ve duygusal katılımını sağlamak için TIE grupları birçok deneme yapmışlardır.
d) Grup planlaması: TIE programları çoğunlukla kumpanyadaki oyuncuların ortak tartışmaları sonucu kolektif bir şekilde hazırlanır.
e) Sosyal ve politik ana fikir:
TIE programları sosyal ve politik olayları gündeme getirir. Bu yüzden de
politik tiyatro ve belgesel tiyatro üsluplarını da kullanır.
f) Teatral araçlar: TIE grupları
çoğunlukla turne yapan gruplardır ve kostüm, dekor, makyaj, ışıklandırma
gibi tiyatronun diğer araçlarını imkânlar ölçüsünde kullanırlar. TIE
grupları için bu araçlar aşırı derecede ön plana çıkmamalıdır.
g) Hibe yardımı: Sanat Konseyleri
ve Yerel Eğitim Komisyonları tarafından TIE gruplarına toplam bütçeden
pay ayrılmasıdır. Ancak bazı gruplar kendi bağımsız bütçelerini de
oluşturmaktadır.”[3]
Eğitim ve tiyatro arasında özel bir bağ
kuran TIE çalışmalarının anlaşılması, çocuk ve gençlik tiyatrosu
alanında yeni projelerin gelişmesine neden olabilir.
[1] Tülin Sağlam, Eğitimde Tiyatro, Bilim ve Aklın Aydınlığında Eğitim Dergisi, Yıl: 4, Sayı: 37, Mart 2003
[2] Tony Jackson, Learning Through Theatre, New Perspectives on Theatre in Education, (London: Second Edition, Routledge 1993)
[3] Christine Redington, Can Theatre Teach? (Oxford: Pergamon Press, 1983) s.3-7.
Merhaba Hocam,
YanıtlaSilBen geçen yıl pred 48E dersini almıştım, bu yıl göreve başladım ve okulda tiyatro çalıştırmak istiyorum, fakat okuldan daha önce eğitsel drama eğitimi aldığımı kanıtlamam gerekiyor, sizden toplam kaç saat eğitim aldığımı gösteren,
"2003100211 numaralı Boğaziçi Üniversitesi ilköğretim Matematik öğretmenliği öğrencisi Turhan Atar şubat 2013- haziran 2013 tarihleri arasında 20 hafta boyunca toplam 60 saat eğitsel drama ve tiyatro eğitimi almıştır" mealinde bir belge sunmamı istediler.
,
Sizden buna benzer bir yazı almam mümkün mü?
Yardımcı olabilirseniz çok memnun olurum,
İyi çalışmalar,
Turhan Atar
turhan.atar@gmail.com