20 Kasım Dünya Çocuk Hakları
gününü kutladığımız şu günlerde, eğitimde ve sanatta çocukların geleceğini
karartan onlarca uygulamaya imza atılıyor maalesef. Örneğin 20 milyonun
üzerinde çocuk ve genç nüfusu olan bir ülkede, kültür ve sanat organizasyonu yapan
nitelikli kurumların, STK’ların ve yerel belediyelerin çocuk ve gençlere
yönelik nitelikli sanatsal ürün sunmakta oldukça yetersiz olduğunu vurgulamak
isterim. Aslında sanat işletmeciliği terimleriyle konuşursak “alıcı” var, ancak
“ürün az”. Örneğin çocuğu olan eğitimli aileler, kendi çocuklarını
götürebilecek “eli yüzü düzgün” sanatsal etkinlik bulmakta zorluk çekiyor. Bu
talebe bile kurumlar tarafından yanıt verilse, ciddi bir seyirci potansiyeli
oluşacak aslında. Bu açıdan çocukların ve gençlerin nitelikli sanatsal ürünlere
erişim hakkını savunmak, bir anlamda çocuk haklarına önem vermekten geçiyor.
29 Kasım 2017 Çarşamba
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)