Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğrencileriyle oyun-drama ve tiyatro hakkında okumalar yapıyoruz. Geçen hafta 40’a yakın öğrenciyle tartıştığımız makale, Doç Dr Tülin Sağlam’ın “Dramatik Eğitim: Amaç Mı? Araç Mı?” adlı yazısıydı. Drama metodunun çocuklarla ilgili pozisyonuna dair Peter Slade ve Dorothy Heathcote’un yaklaşımlarını oldukça güzel inceleyen makaleyi Türkiye bağlamında tartışmak istedik. Bu tartışma sırasında tüm öğrenciler çocukluk anılarından bahsetmeye başladı. Neredeyse herkesin anaokulu ve ilköğretim çağında katıldığı bir törene dair anısı vardı. Kimisi bir törende zorla ezberlediği cümleleri unutup seyirciye “rezil” olduğunu hatırlıyor, kimisi bugünden baktığımızda ezberlediği cümlelerin anlamını bilmediğini söylüyor, kimisi de cetvel zoruyla yaptırılan tören provalarını hatırlıyordu. Kimisi de ezberi güçlü olduğu için törenlerde en çok rol alan kişi olmakla övünüyordu. Tüm bu sohbetlerimiz sonrasında bu yazıyı yazma ihtiyacı hissettim.
11 Kasım 2010 Perşembe
2 Kasım 2010 Salı
Antropoloji ve Tiyatro İlişkisi
Bu inceleme yazısında temel olarak Ankara Üniversitesi DTCF Tiyatro Bölümü öğretim görevlisi Sayın Doç Dr. Tülin Sağlam’ın verdiği Tiyatro Antropolojisi dersinde yaptığım okumalardan yola çıkarak bir inceleme yapmaya çalıştım.
Tiyatronun antropoloji ile olan ilişkisini tartışabilmek için ilk olarak belirli kavramlar üzerinde durmak gereklidir. Yazıda temel olarak tiyatronun hangi yönleriyle antropolojinin ilgi alanına girdiğini özetlemeye çalışacağım. 3 ana başlık etrafında kavramsal tartışmalar yapılabilir. Bu başlıkları detaylı bir şekilde değil, tiyatro-antropoloji ilişkisine dair başlangıç düzeyinde bir kavramsallaştırma çalışması olarak değerlendireceğim.
- Tiyatronun kökeni ve tanımı itibariyle antropolojiyle olan ilişkisi
- Tiyatronun ritüelle olan ilişkisi bağlamında antropolojiyle ilişkisi
- Bedenin edimselliği bağlamında tiyatro-antropoloji ilişkisi
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)